Sorumluluk duygusu, çocuklarımızın kendi ayakları üzerinde durabilmeleri ve birey olarak toplumsal rollerini kazanabilmeleri açısından oldukça önemli bir duygu ve önemli bir değerdir.
Sorumluluk; bireyin sosyal yaşama uyum sağlaması, üzerine düşen görevleri yerine getirmesi, kendine ait bir olayın başkaları üzerindeki etkilerini üstlenmesi, başkalarının haklarına saygı göstermesi ve kendi davranışının sonuçlarını sahiplenmesi anlamına gelmektedir. Sorumluluk, doğuştan getirilen değil, sonradan öğrenilen davranışlardan oluşur. Sorumluluğu öğrenmek de tıpkı diğer becerileri öğrenmek gibidir. Kişi ne kadar çok denerse o kadar başarılı olur.
Çocuklarınızın sorumlu bireyler olmalarını istiyorsak öncelikle anne-baba ve yetişkinler olarak çocuklarımıza model olmak zorundayız. Çocuklarımıza sorumluluk kazandırmak isterken kendi sorumluluklarınızı yerine getirmememiz onları olumsuz etkileyecektir.
Sorumluluk duygusunu kazandırmanın belli bir yaş dönemine denk geldiğini söylemek oldukça zordur. Sorumluluk erken çocukluk dönemlerinden başlayarak çocuğun yaşına, cinsiyetine ve gelişim düzeyine uygun görevler vermekle başlar.
Çocuklarımızın sorumluluk bilincini geliştirebilmek için; Çocuğumuzun yaşına uygun sorumluluklar verebiliriz. Çocuğumuza verdiğimiz sorumlulukla ilgili olarak, onun adına düşünmek yerine kendi başına düşünmesine fırsat verebilir; problemlerini kendisinin çözmesi için onu yönlendirebiliriz. Çocuğumuzun yapamadıklarına değil yaptıklarına odaklanıp, olumlu geri bildirimde bulunabiliriz. Çocuğumuz verilen sorumluluğu yerine getirdiğinde bu davranışını fark edip, bundan duyduğumuz memnuniyeti belli edebiliriz. Onun işlerini yapmak yerine geride durup çocuğumuzun kendi başına iş yapmasına ve hatalarının sonuçlarını yaşamasına olanak sağlayabiliriz.
Unutmayalım ki aşırı koruyucu, otoriter veya özgürlüğün sınırsız olduğu aile ortamlarında sorumluluk bilinci gelişmez. Sorumluluk ancak anne babanın lider konumunda olduğu ve sorumluluğun evdeki tüm bireylerle paylaşıldığı demokratik aile ortamlarında öğrenilir.
Anne babalar bazı durumlarda çatışma çıkmaması ya da çocukların korunması adına çocuklarının sorumluluklarını onların yerine üstlenebilir. Çocuk “nasıl olsa benim yerime yapıyor” diye düşünmeye başlayabilir ve bir süre sonra her şeyi kendisinin yerine başkalarının yapmasını bekleyebilir. Çocuğumuzun davranışlarının sorumluluğunu alması için gerekiyorsa olumsuz sonuçlara katlanması ya da başkalarıyla çatışması gerektiğini unutmamalıyız.
İnsan sadece sorumluluk üstlenerek, zihnini sağlam ve dengeli bir şekilde geliştirebilir. Sorumluluk sahibi kişiler, kendilerine güvenirler; kararlarını kendileri verirler; karar alırken de seçenekleri düşünerek ve ileriyi görerek karar alırlar. Bağımsız davranırlar; davranışlarının etkisini dikkate alırlar. Kendi başlarına yapabilecekleri işleri yardım almadan yaparlar; etkili plan yaparlar ve zamanlarını iyi kullanırlar. Özeleştiri yaparlar; bugünün işini yarına bırakmazlar.
Sorumluluk sahibi, mutlu ve başarılı bireyler yetiştirebilmek dileğiyle.
Sevgiyle kalın…
Necla Heybeci Yılmaz