İnsanın en büyük çabası var olduğu andan itibaren kendini bulabilmesidir. Ben kimim sorusuna aradığı cevaptır aslında tüm çıkmazlarda karşısına çıkan.
Ama bu soru öyle bir iki bardak çay içerken ya da eş dost sohbetlerinde ayaküstü konuşup cevaplanacak türden değildir. Bu sorunun temelinde insanın sosyal varlık olması yatar. Ama aciz olan başkasıyla var olmaya ihtiyaç duyan insan bu acizliğini hep saklama çabasındadır. Aslında çok basit, kendi olabilmesi ve kendisi olduğu için onu seven yine kendi olabilme cesareti gösteren insanları bulabilse sorun da çözülmüş olacaktır.
İnsanın kendi olabilmesi toplum içinde yaşadığı sürece kolay mıdır?
En baştan baktığımızda daha anne karnına düştüğü andan itibaren insan hep bir kabul görme çabasına girer. Çocuğun erkek olması, kız olması, sarışın olması, esmer olması, okula başladığında en güzel resmi yapması, güzel elbiseleri, tokaları olması, okumaya ilk onun başlaması, sınavlarda iyi not olması, yakışıklı ve güzel biriyle evlenmesi, zenginlik ölçütleri, yatı katı arabası olması….
Doğum öncesinden başlayıp ölüme kadar hem bir özel olma isteği, ayrıcalıklı olma, kabul görme çabası. Etiketlemeyi eleştirme ama en büyük derdi de bir etiket kazanabilme çabası.
Düşünüldüğünde ne kadar yoruyor insanı. Ve bu özel olma çabası modern insanı bencilleştiriyor. Yalnızlaştırıyor aslında. Ama modern insan ortaya çıkan bu yeni insan tarzına güçlü insan demeyi seçiyor.
Etrafımıza daha detaylı baktığımızda, bencilliğimizden sıyrılıp bakabildiğimizde aslında, yeni modern insan anlayışının güçlülüğünün altındaki acizliği görebiliriz. Hepsinin ne kadar aç olduğunu, bu açlığını daha fazla hırsla kapatmaya çalıştığını fark edebiliriz. Ama bu açlık hırsla kapanmaz. Alınıp satılan bir şey değildir ki bu açlığı kapatacak olan şey.
Bu açlık sevgi yoksunluğundan kaynaklıdır. İşte modern insan bu yanını besleyemediği sürece hep aciz kalacaktır.
Sevgi yoksunluğu nasıl mı giderilir?
Çok basit. Kendimiz olabilmeyi başarıp, kendimiz dışındakilere de yalnızca insan oldukları için değer vermeyi unutmayarak.
Olduğun gibi olmak ve olduğu gibi kabul edebilmek….
Cennet Begdeda